1968 yılında tanıtıldığında büyük ihtimalle günümüzdeki etkisi tahmin edilmemişti. Ama bilgisayarların siyah ekrandan kurtulmasına, grafik arayüzü kullanmasına ve kişisel bilgisayarların gelişimiyle de işlemlerin hızlanmasına katkısı olan bu cihazı sanırım hepiniz tahmin ettiniz: Mouse
Hayallerini gerçekleştirenler serisinde bu yazıda Douglas Engelbart ve buluşu mouse üzerinde odaklanıyoruz. Norveç asıllı Amerikalı mucit Engelbart; en çok mouse’u bulmasıyla ünlense de bağlantılı bilgisayarlar ve bilgisayar arabilirimleri üzerinde de çalışmalar yapmış birisi.
Engelbart’ın düşünceden gerçeğe dönüştürdüğü mouse elbette günümüzdeki halinden farklıydı. Bu kullanışlı cihaz Douglas Engelbart tarafından ilk defa 1968 yılında San Fransisco bilgisayar konferansında tanıtıldı. Haliyle ilk başlarda şaşırtıcı gelmesi olağan bir durumdu. Ve dönemin şartları gereği bilgisayar teknolojisi pahalı bir yeniliğe gereken önemi vermedi.
Ancak 1970’lerin başında elektronikteki ucuzlamalar ve 1973’te ALTO olarak bilinen kişisel bilgisayarın üretimiyle mouse’un da gelecek için önü açıldı.
ALTO’nun sadece Xerox firması bünyesinde kullanılması nedeniyle mouse geniş kitlelere ulaşma sorunu çekiyordu. Ta ki Steve Jobs’un Xerox ziyaretinde bu ilginç cihazın işlevi üzerinde durmasına dek. Özellikle komut ezberleme gibi bir faaliyetin yerine el-göz koordinasyonu ile çalışmayı sağlaması da mouse’un ayrı bir avantajıydı.
İlerleyen yıllarla birlikte mouse hayatımızın bir parçası olarak alışıldık bir aygıt haline geldi. Mekanik, kablolu, wireless olarak zaman içinde değişim geçiren cihazın daha uzun yıllar bilgisayar teknolojisi içinde varlığını sürdüreceği aşikar.
Douglas Engelbart kendi zamanında çok ses getirmeyen buluşuyla şimdi akıllarda yer ediyor ve hayallerini gerçekleştirenler arasında yer alıyor.