Uçsuz bucaksız uzayda hep tek başımıza olduğumuzu düşünürüz. Ama bu kadar muazzam bir yapının sadece bizim için var olduğunu düşünmek yerinde bir görüş olmayabilir.
NASA tarafından uzun yıllar boyunca sürdürülen Dünya dışı canlı arayışlarında yeni bir aşamaya girildi. Kepler adlı uydu ve aynı adı taşıyan gezegen arama programı ile dört yıl boyunca yapılan araştırmalar, evrende yalnız olmayabileceğimize dair ipuçları veriyor.
Araştırma sonucuna göre 3.538 gezegen keşfeden bilim adamları bunları boyutlarına göre sınıflandırdı. Bu gezegenlerden 102’si Jüpiter’den büyük, 229’u Jüpiter boyutunda, 1457’si Neptün boyutunda olarak açıklanırken, bizi daha çok ilgilendiren bilgi ise Dünya boyutundaki gezegenlerden geldi.
1076 adet Süper Dünya denen ve gezegenimizin yaklaşık 2 katı boyutunda olan gezegen keşfedilirken, 674 adette Dünya boyutlu gezegen keşfedildi.
Yaklaşık 150.000 civarında yıldızın gözlemlenmesi sonucu ulaşılan bu veriler, 100 milyardan fazla yıldızın bulunduğu varsayılan galaksimiz için ufak görünse de ilk adım için oldukça tatminkar sayılabilir.
Tabi ki tüm bu keşfedilen gezegenler yaşama elverişli değil. Kimi yıldızına çok yakın, kimi çok uzak. Kimi ise kayalık yüzeye sahip değil. Ancak bu araştırma gezegenlerin evrende bilinenden daha yaygın olabileceğini ve canlı barındırma ihtimali olan gezegenlerin yakınımızda bir yerlerde olabileceğini daha ciddi şekilde düşündürmeye başladı.
5 Kasım, Kaynak: http://www.nasa.gov
Fotoğraf Kaynağı: http://www.io9.com